Bir gün uydurduk, hafta oldu: Dünya Rakı Haftanız kutlu olsun!
Rakının haftası olur mu? Olur elbette. Biranın, şarabın, viskinin günleri, haftaları, festivalleri varken rakının altta kalacak hali yoktu. Çilingir sofrasına bahane aranmaz ama, arayana da bahane oldu. Çok da iyi oldu.
Dünya Rakı Haftası, 2008’den beri aralık ayının ilk haftasında bütün dünyada kutlanan uluslararası bir rakı şenliği aslında. Temelleri Anason İşleri ekibinin denemelerinden biri olan, internetin yegâne rakı portalı Büyük Keyif (www.buyukkeyif.com) tarafından düzenlenen geleneksel buluşmalarda atıldı.
Tabiatına uygun şekilde, bir çilingir sofrasında filizlendi Dünya Rakı Günü fikri. Yazarımız Ufuk Selçuk akıl etti, biz de çok sevdik. Rakı üstadı Vefa Zat’a anlattık hemen heyecanla. Vefa abi de bayıldı. İkisinin de toprağı bol olsun, Dünya Rakı Günü onların sayesinde yeşerdi. Bu yüzden Dünya Rakı Haftası’nda kalkan her kadeh bizim için biraz da onların anısını yaşatmak demek…
“Nasıl olur ki acaba?” demeye kalmadan, 2006’da aralık ayının ilk cumartesi gecesi Cumhuriyet Meyhanesi’nde ilk Dünya Rakı Günü’nü düzenledik. Kalabalık beklentinin epey üzerine çıkınca, kimilerine en başta delice gelen bu fikrin aslında nasıl bir özlemle sahiplenildiği de görülmüş oldu. Böylece Dünya Rakı Günü, büyüyen bir efsane olmak üzere kutlama takvimlerinde yerini aldı.
Ardından rakıyı kutlamak için bir günün bize yetmeyeceğini anladık. Şenlik genişletildi. 2008 yılı aralık ayının ilk haftası, Çiçek Pasajı’nın tamamında Dünya Rakı Haftası olarak kutlandı. Böylece konsept tamamıyla bir rakı festivali haline gelerek evrensel bir kimliğe büründü. Almanya’da her yıl düzenlenen Octoberfast bira festivali, Brezilya’nın Kaşasa, Meksika’nın Tekila ve İspanya’nın Sangria festivalleri gibi, hem ülkemizde hem de başka ülkelerde kutlanır hale geldi.
2009’da ise rakı festivali programları daha da genişletilerek İstanbul’un Meyhaneler Kasabası olarak nitelenen Kumkapı’nın bütün meyhaneleri ile ara sokaklarına yayıldı. Katılımcıların sayısı binlerin üzerine çıktı. Dilek ağaçlarına dilekler yazıldı. Bir rakı firmasının sponsorluğundaki Roman Orkestrası sokakları gezip en neşeli ezgileri çaldı. Kurulan karaoke sahnesinde dileyen anılarını anlattı, dileyen şarkılar söyledi... Dünya Rakı Haftası kapsamındaki etkinlikler her yıl biraz daha genişleyerek gelenekselleşti, uluslararası niteliği olan büyük bir festivale dönüştü.
Çoğunlukla merak konusu olan “Neden aralık ayının ilk haftası?” sorusuna gelince... Üstat Vefa Zat’a göre bunun birden fazla açıklaması var: Öncelikle aralık yılın en uzun gecelerine sahiptir. Dolayısıyla bol muhabbetli sofralar kurmaya pek uygundur. Ayrıca rakının eşlikçisi birçok balığın bol ve leziz olduğu bir dönemdir. Uskumru, palamut, lüfer, torik masaları en ihtişamlı haliyle süsler.
Diğer yandan, Aralık ayında güneşin Rakı Burcu’na girdiği de düşünülebilir, çünkü kış geldiğinden rakının içimizi ısıtmasına daha çok ihtiyaç duymaya başlarız. Üstelik aralık içindeki harflerle rakı yazılabilen tek aydır.
Ama bunların hepsini geride bırakan bir sebep var ki, bütün rakı tiryakilerini daima saygıyla gülümsetir: Rivayete göre, pirimiz Bekri Mustafa aralık ayının ilk cumartesi günü doğmuştur.
“Peki kimdir bu Bekri Mustafa?” diyecek olursanız, kendisi Osmanlı alemcilerinin piri olur. İçkiyi yasaklayan padişah 4. Murad’a külahını ters giydiren fıkralarıyla ünlüdür. Ne de olsa çilingir sofrası biraz da mizahın sofrasıdır. “Gelin hadi Dünya Rakı Haftası yapalım!” diyen bir grup dostun muzipliğinin, Türkiye’nin ulusal içkisi rakıyı dünyaya tanıtan bir adım olması tam da buna yaraşır.
Yararlanılan kaynak: Rakı Ansiklopedisi
