Akşamcılara Tavsiyeler
Akşamcılara Tavsiyeler, adını Y. Akşamcı olarak veren bir rakıseverin 1953 yılında yayınladığı içki adabı ile ilgili küçük eserdir. Yazarın, Koçu’nun tabiriyle, bir İstanbul şehir uşağı olduğu, eski rakı meclislerini iyi bildiği ve adabıyla rakı içen biri olduğu yazdıklarından anlaşılmaktadır. Yahya Kemal, Doğan Nadi, Neyzen Tevfik gibi ünlü içkiseverlerden kendinin de katıldığı anılar anlatması bunun kanıtıdır. Kitabının önsözünde amacının Yeşilaycılar gibi insanları korkutmak, ahlak hocalığı yapmak olmadığını, yalnızca öğütleriyle içenlere faydalı olmaya çalışacağını ifade etmektedir.
Yazar söze başlarken esefle belirtmektedir ki, rakı üretiminin Tekel İdaresine (onun deyişiyle İnhisar’a) bağlanması rakı kalitesini berbat etmiştir. Eski rakılardan Dimitrakopulo Rakısı ve Üzüm Kızı Rakısı’nı, hatta Fertek Rakısı’nı bile mumla aramaktadır. Tekel rakılarından, beğenmese de, Kulüp Rakısı’nı önerir. Bu üzüntülü girişten sonra rakının hiçbir zaman tek başına içilmemesi gerektiğini, dostlarla buluşup sohbet etmek için bir vesile olduğunu söyler. Bu sözleri rakı içme öğütleri takip eder. Bunlar aslında pek alışılmış öğütler değildir. Örneğin yemeğe oturmadan bir iki kadeh mezesiz içilmesini önerir ve rakıyla yenilecek yemekleri tanımlar. Bazı yemekleri asla onaylamaz. Mesela “sucuklu yumurtaya asla iltifat etmeyin” der. Üstüne pudra şekeri dökülmüş limon dilimi gibi ilginç mezeler önerir. Öğütlerini tutmayıp rakıyı fazla kaçıranlara “sabahleyin mideniz berbat bir durumda kalktıysanız hemen bir kadeh limonlu rakı için, kendinize gelirsiniz” der.En ilginç öğüdü ise şudur: “İçkiliyken refikalarınızın yanına yaklaşmayınız. Çünkü doğacak çocuğunuz –Allah saklasın– habenneka bir şey olabilir. Bu ilmen tesbit edilmiş bir olaydır.” Yazarımıza göre sarhoşken sevişmenin sonucu felakettir. Bu ilginç kitabı bugün sahaflarda bulabilenler keyif alarak ve kulağı kesik bir İstanbul çocuğunun yaşadığı dönemin kıymet hükümlerini içeren önerilerini biraz da gülerek okuyacaklardır.
EROL ÜYEPAZARCI