Dünden bugüne rakı kadehleri

Bugünkü klasik rakı bardağı aslında eskiden limonata bardağıydı. 18 cl’lik uzun, silindir cam bardak zamanla meyhanelerde rakı kadehine dönüştü. Hatta rakının yanında su bardağı olarak da sofralara girdi.

“Kadeh” aslında bardaktan daha geniş bir anlama sahip; uzun ayaklı ve içkiye özel tasarlanan şarap, likör ya da rakı kadehi gibi… Rakı kültüründe de dönemlere göre biçim ve hacmi değişen kadehler sofralarda yerini aldı.

Eskiden en yaygın kullanılan kadehlerden biri Leylekboynu kadehiydi. Aynı zamanda Bade ya da Tiryaki olarak da anılırdı. Rakı tiryakileri ise ona genellikle Duble kadehi derdi. Daha küçük olan Yüksük kadehi ise tek içimlikti ve görünümü dikiş yüksüğünü andırdığı için bu adı almıştı.

Leylekboynu ve yüksük kadehleri Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında yaygın olarak kullanıldı. Tektekçiler ise 4 cl’lik daha küçük “tek” kadehlerle hizmet verirdi. Bu kadehler, zamanla kahvenin yanında ikram edilen likörlerde de kullanılmaya başlandı.

Geçmişte kullanılan bir diğer kadeh türü ise Bülbüli. Sözcük, emzikli su kabı veya şarap kadehi anlamına gelir. Benzer şekilde Belbele ve Bülbül Çanağı da kullanılırdı. Özellikle Bülbül Çanağı, dudak payı hariç 4 cl’lik küçük kadehlerdi.

İçki kültüründeki kadehler yalnızca bizde değil, Batı’da da benzer formlarda karşımıza çıkar. Örneğin viski için kullanılan shot ve dram kadehleri, hacim ve biçim olarak tek ve yüksük kadehlerimize çok benzer. Bu benzerlik, İpek Yolu sayesinde kültürler arası etkileşimin ne kadar güçlü olduğunu gösterir.

Bugün kullandığımız rakı kadehinin şerbet bardağından dönüşmesi aslında teknolojik gelişmelere dayanır. Osmanlı’da 19. yüzyılın sonlarında elektrik kullanımının başlaması ve 20. yüzyıl başlarında yaygınlaşmasıyla birlikte buz üretimi de hayatımıza girdi. Böylece soğutma kültürü değişti ve bardak biçimleri de bu dönüşümden etkilendi.

Paylaş: