Matbaada rakı

Çilingir sofrası kurmanın incelikleri elbette ki var. Ama aslında çilingir biraz da sizin niyetinizde saklıdır. Akla en gelmeyecek yerlerde en keyifli sofralar kurulabilir, en derin muhabbetler yapılabilir. Nasıl gazete yeri gelir çilingirde en güzel masa örtüsünden daha iyi işlev görür, gazetenin basıldığı matbaa da en sürprizli sofralara ev sahipliği yapmış olabilir.

Nitekim, eski matbaalarda özgün çilingir sofraları kurulduğu da görülürdü. O zamanlar baskı tekniği tipo olduğu için yazılar kurşun harflerle dizilirdi. Kurşunun eritildiği potalar, yeri geldiğinde nefis rakı mezelerinin pişirildiği bir ocak olarak kullanılabilirdi. Hasan Cemal şöyle bir anısını aktarır: “Mürettiphaneye çıkar, yazıların operatörlerce dizildiği entertiplerin şıkır şıkır sesleri arasında gazeteci geyiği yapardık. Operatör Necdet Usta eğer günündeyse, dizgi makinelerinin kurşun potalarında pastırma pişirir, çay bardaklarında birer fırt Yeni Rakı’yı, “Sakın ses etmeyin!” tembihiyle tezgâh altından uzatırdı. Bu arada haberlerin son hali düzeltilmiş olarak dizgiye gelir, sayfalar bağlanır, matrisler çekilir ve sayfa kalıpları dökülmek üzere aşağıya, matbaaya gönderilirdi. Geceyarısından sonra eve gitmek için mürettiphaneden çıkarken Necdet Usta’nın sesi arkamdan yetişirdi: Hasan oğlum, şuradan bir kutu yoğurt al. Alışkın değilsin, kurşun potasından zehirli duman tütüyor çünkü…”

Hazan ailesinin koleksiyonundan çıkan fotoğrafta, bu anının baş kahramanı Operatör Necdet Usta işinin başında.

Hazan ailesinin koleksiyonundan çıkan fotoğrafta, bu anının baş kahramanı Operatör Necdet Usta işinin başında.

Yararlanılan kaynak: Rakı Ansiklopedisi

Paylaş: