Bakmaya kıyamadığımız kadehler

Bütün kadehlerimizi çok seviyoruz. Zaten sevmediklerimizi çıkarmıyoruz masanın üstüne. Ama bazılarını daha çok seviyor olabiliriz. Bakmaya kıyamıyoruz bazılarına. İçine rakı koymaya kıyamıyoruz. Sonra kıyıp bardağı doldurunca, rakı beyazını görünce daha bir şenleniyor. Yepyeni bir bardak oluyor sanki. Desenleri daha bir çıkıyor ortaya.


İnce belli Erkenci mesela. Baksanıza şu zarafete. Hikâyesinde erkenci balıkçının ayaz kokan sabahları var. Formunda çay bardağı günlerinden kalma kıvrımlar…


Hürmetli kadehimiz, en önemli sözleri sesini yükseltmeden söyleyenlerden. Çok sevdiğimiz bir söz, sloganımız var üzerinde: “Hürmet et nefsine”. İçiyle de, dışıyla da “Bana bak, anla” diyor; daha ne desin?


Balık Masalı, Ejder Kule, Şen Şakrak… Hepsine bayılıyoruz.


Sayenizde. Sizden gelen tepkilerle gaza gelip yenisine girişiyoruz. Çilingir sofralarını hep beraber renklendiriyoruz.


Lütfen Instagram sayfamızı takip edin. Hatta eşe dosta söyleyin onlar da takip etsinler:

https://www.instagram.com/anasonisleri/


Bir de küçük bilmecemiz var:

Bugün bildiğimiz uzun ince kadehler kullanılmaya başlandığında “Bu limonata bardağı yahu!” diye kızarak durumu protesto edip, bu kadehleri kullanan meyhanelere gitmeyen ünlü bir yazarımız vardı. Adını hatırlıyor musunuz?


Bu e-postaya cevaben yahut Instagram hesabımıza DM olarak doğru cevabı gönderen ilk 50 kişiye, derhal 20 TL veriyoruz. (100 TL'yi geçen alışverişlerde kullanmak üzere).