küçük İskender’i hatırlayanlar...
küçük İskender’in toplumun her kesiminden çok seveni vardı. Ölüm yıldönümünde yayınlanmak üzere bir anma bloğu oluşturmak istedik. Sanat, edebiyat, müzik dünyasından onu seven isimlere danıştık ve söylediklerini bir araya getirdik. Hak ettiği gibi hatırlanmasına yardımcı olması dileğiyle...
İnsanlar, sevdiklerinin sesini asla unutmaz. Bir gün bu dünyadan ayrılsalar bile... küçük İskender'in şiirinin, onu tanıyan tanımayan herkesin duyabileceği güçte bir sesi var. Bu yüzden onun sesini hiçbirimiz unutmayacağız. küçük İskender, şiirdir. Ve İskender, bu dünyanın duyabileceği en güçlü seslerden biridir.
Yekta Kopan
Sen gittiğinden beri ne aşkı, ne hüznü, ne de neşeyi senden daha güzel yazan çıkmadı. Ben denedim ama ben de bıraktığın yerdeyim. Ustaların en güzeli; hepimiz bıraktığın yerdeyiz.
Can Bonomo
Küçük İskender öyle “Büyük” İskender idi ki bu coğrafyaya kattıkları ile kimse yarışamaz. Can dostum benim, insanların gözünün içine baka baka konuşan, yazan büyük şairim. Boşluğun dolmaz demek bana tuhaf geliyor. Sen bizim anlamlandıramadıklarımızı kocaman yüreğinle bize öyle bir anlattın ki içimize senin duyarlılığın bulaştı, kimse onu bizden geri alamaz. Çok sevdik seni eşsizim.
Müjde Ar
Bazen uzaktan, bazen yakından ama içten severdik. İlk tanışmamız da uzaktan olmuştu. Elbette önce hayranlığım, ardından facebook kliplerinden birinde şarkılarımızdan birinin üzerine okunan şiirlerinden biriyle. Çok gizli öznelerinden, esip iz bırakan rüzgarlarından biriydi aslında şarkı sözlerimizin. Sonra 'ağabey' oldu bize ayrılan süre boyunca. Gerçi 'bana ağabey deme' derdi hep. Ama kelimelerimin ağabey'lerinden, yolumuzun kılavuzlarından biriydi. Makas değiştirenlerdendi yazdıklarımda. Sözlerinden önce uçtu, yazı kaldı. Henüz yazılmayanlarda dahi var olacak. Sevgiyle…
Birol Namoğlu / Gripin
İskender kendisini bile isteye kenarda bırakmışların tamamlayıcı unsuruydu. Türkiye’nin az bildiği türden bir devrimciydi. Yaşamıyla, sözüyle varoluşuyla devrimciydi. Başka türlüsünü beceremediği için devrimciydi. Anarşistti. Punk’tı. Alemlerin mütemmim cüzüdür punk’lar. Onlar olmadan pek yavan kalır yeraltı. İskender’i çok özlüyoruz.
Metin Solmaz
iskender, büyük arkadaşım.
Büyük şair olduğunu zaten herkes kabul ediyor,
etmese de biliyor.
Şiir kadar kıymetlidir arkadaşlık da,
ve şiir kadar kıymetli başka şeylerde de arkadaşlık yapılır.
İskender de tıpkı Sansar gibi, yani Seyhan Erözçelik, Süha Tuğtepe gibi
1001 arkadaşlık masallarında yaşardı.
Siz bunun bir gecesini, bir bölümünü bile paylaşsanız arkadaşınızdı.
Şiir, etkinlikler, şiir akşamları, anmalar, yolculuklar, alkol, atölyeler, kediler
ve futbol.
Ahmet Erhan ve küçük İskender'le ilgili bir kitap hazırlıyorum, ikisi için de
çok yazdım, yine yazıyorum.
Şimdi kendimi teselliye muhtaç hissederken, İskender'in yokluğunu da bir kez daha
hissettim. O beni arardı çünkü, ve "Haydarcım, geçmiş olsun, çok üzüldüm!" derdi, tam
bu günlerde! Ben hemen anlardım, "Sağol İskendercim ama bu kez fazla üzülmedim!"
derdim. O da "Üzülme, yine çıkarlar, hem belki biraz da ders olur onlara!" derdi. "Amigo
Orhan diye centilmenlik anıtı olan bir adamdan ve taraftardan, ırkçı, saldırgan ve insanların
ölümüne sevinen, pankart asan bir güruha nasıl gelindi, şaşırıyorum ve çok üzülüyorum!" derdi.
Eskişehirspor'un Süper Lig'den 1. Lige, oradan da şimdi 2. lige düşmesini böyle konuşurduk.
Başka şeyler de konuşurduk tabii.
Hem konuşacağımız daha çoook şey var İskendercim, artık onları da başka bir yazıya canım
arkadaşım!
Haydar Ergülen